24 Haziran 2012 Pazar

Onca Yoksulluk Varken



Romain Gary'nin, Emile Ajar adıyla yazdığı muhteşem romanı Onca Yoksulluk Varken'i ilk olarak yirmi yaşımda okumuşum. Gary-Ajar olayından en az romanın kendisi kadar etkilenişimi, yazarın her iki isimle yazdığı romanlara büyük bir açlıkla saldırışımı gayet net hatılrıyorum. Kitabın sonundaki Emile Ajar'ın Yaşamı ve Ölümü isimli metni defalarca okumuş, kimi noktaları referans alarak kendime yeni okuma haritaları çıkarmıştım. Sonraki yıllar boyunca, kitapsever biri, okuma önerisi istediğinde aklıma ilk anda gelen kitaplardan biri olmuştur bu kitap. Elbette bu tutukuda, Vivet Kanetti'nin mahir çevirisinin de rolü vardır, hakkını özellikle teslim etmek isterim. (Yeri gelmişken bir paranteziçi yapayım; Kannetti'ye Pıtırcık serisindeki muhteşem Goscinny çevirileri içinde çok şey borçluyum.)

Momo ve Madam Rosa arasındaki ilişki üstünden insanlığın masaya yatırıldığı romanı okumayanlara bir kere de buradan önereyim. Ayrıca Gary-Ajar olayını bilmeyenler de, edebiyat dünyasının (özellikle de edebiyat dünyasındaki derebeylerin) gerçek ve acımasız dünyasıyla tanışmak için mutlaka okumalı, araştırmalılar.

Ben sadece "karabasanlar düşlerin yaşlanmasıdır" diyen bu harika kitaptan, ilk okuduğum günden beri aklımdan çıkmayan bir diyalogu paylaşmak istedim. O sıcacık konuşmalarından birinde, Momo'ya barınağını anlatır Madam Rosa ve der ki:

- Korktuğum zaman gider oraya gizlenirim.
- Neden korktuğunuz zaman Madam Rosa?
- Korkmak için insanın bir nedeni olması gerekmez Momo.

"Hiç unutmadım bunu, bugüne dek duyduğum en doğru şeydir çünkü," diye aktarır bu konuşmayı Momo. Doğrudur; lafı evirip çevirmeden hayata tokat atmayı başaran gerçekler unutulmaz.


Romandan uyarlanan ve 1978 yılında Yabancı Dalda En İyi Film Oscar'ını kazanan filmin bir sahnesinde Madam Rosa rolündeki unutulmaz Simone Signoret ve Momo rolündeki Samy Ben-Youb.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder